Ceviz piyasasında büyük bir sahtekârlık iddiası gündemde. Sektör temsilcileri ve üreticiler, Çin’den ithal edilen cevizlerin menşei belirtilmeden “Maraş cevizi” adıyla pazarlanmasından endişe duyuyor. Ulusal marketlerde ABD ve Şili menşeli cevizlerin açıkça belirtildiğini söyleyen sektör yetkilileri, pazarlarda ve bazı zincir marketlerde ise Çin cevizi için yerli algısı oluşturulduğunu ifade ediyor.
YERLİ CEVİZİN KALİTESİNİN GERİSİNDE
Ceviz Üreticileri Derneği Başkanı Ömer R. Ergüder, fiyat avantajına rağmen Çin cevizinin kalitesinin yerli cevizin gerisinde olduğunu vurguluyor. Çin cevizinin, Amerika ve Şili’den gelen chandler tipi cevizlere göre daha yağsız, tat olarak zayıf ve rengi daha açık olduğunu belirten Ergüder, “Yerli cevizlerin kabuğu kalın olabilir ama lezzeti ve besin değeri çok daha yüksek. Buna rağmen ucuz olduğu için sanayide ve bazı işletmelerde Çin cevizi tercih ediliyor. Asıl problem ise bunun yerli gibi satılması” dedi.
ÇİN TÜRKİYE’Yİ HEDEFİNE ALDI
Yıllık 1,5 milyon tonluk üretimiyle dünyada açık ara lider konumda olan Çin’in, son yıllarda Türkiye’yi hedef pazar olarak gördüğünü ifade eden Ergüder, Türkiye’nin yaklaşık 50 bin tonluk üretimine karşılık yılda 160-170 bin ton ceviz tükettiğini hatırlattı. “Türkiye, cevizde ithalata bağımlı durumda. Yüzde 60-65 oranında dışa bağımlıyız ve bu durum sürdürülebilir değil. Yerli üreticinin desteklenmesi şart” dedi.
MARAŞ CEVİZİ ETİKETİYLE VATANDAŞ KANDIRILIYOR
Ceviz Diyarı Kooperatifi Başkanı Salih Paksoy ise sosyal medyada ve online satış platformlarında Çin cevizlerinin ‘Maraş cevizi’ etiketiyle satışa sunulduğuna dair ihbarlar aldıklarını söyledi. Paksoy, “Birinci sınıf Maraş cevizinin maliyeti bu yıl 185-190 TL arasındaydı. Tüccar bu cevizi 240-300 TL arasında satıyor. Ama raflarda bu fiyatlara satılan cevizlerin önemli kısmı Çin menşeli. Renk ve görüntü benzer ama kalite ve tat bambaşka. Bu, hem üreticinin emeğine hem de tüketicinin cebine zarar” dedi.
Sektör temsilcileri; denetimlerin yetersiz olduğunu, ithal ürünlerin menşei belirtmeden satılmasının engellenmesi gerektiğini ve yerli ceviz üretiminin daha fazla teşvik edilmesi gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde, haksız rekabetin yerli üreticiyi köşeye sıkıştırmaya devam edeceği ifade ediliyor.