Habertürk’ün haberine göre, Türkiye, haftalık çalışma süresi ile dünya sıralamasında üst sıralarda yer alıyor. Ülkedeki çalışanların yaklaşık yüzde 15’i haftada 60 saatten fazla çalışıyor. Ancak buna rağmen, birçok işçi yaptığı fazla mesainin karşılığını işveren tarafından alamıyor. Özellikle sözleşmelere eklenen “Fazla çalışma ücrete dahildir” şeklinde yer alan ifade, işverenler tarafından fazla mesai ücretinden muafiyet gibi yorumlanıyor. Ancak bu ifade sınırsız fazla mesai yaptırabileceği anlamına gelmiyor. Habertürk’ten Ahmet Kıvanç, ücrete dahil edilen fazla çalışmanın da bir sınırı olduğunu ve bu konu ile ilgili merak edilen tüm detayları yazdı.
FAZLA MESAİDE EK ÖDEME YAPILMASI YASAL BİR ZORUNLULUK
Yasalar, bu tür sözleşmelere belirli sınırlar getiriyor. Fazla mesainin ücrete dahil edilebilmesi için haftalık belirli bir sürenin aşılmaması ve bunun net bir şekilde sözleşmede belirtilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, aşırı çalışma için ek ödeme yapılması yasal bir zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor.
Sendikalı ve toplu iş sözleşmesi kapsamında çalışan işçiler genellikle fazla çalışma ücretlerini eksiksiz alabiliyor. Ancak sendikasız olanlar, işte kovulma kaygısıyla haklarını talep etmekte zorlanıyor. Bu durum ise uzun çalışma saatlerine rağmen adil ücret alınamamasına yol açıyor. Öncelikle genel kuralları hatırlayalım. İş Kanununa göre, haftalık çalışma süresi 45 saattir. Bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır. Tarafların anlaşmasıyla haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde 11 saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir. Ancak iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz.
Haftalık 45 saati aşan çalışmalar fazla çalışma olarak kabul edilir. Her bir saat fazla çalışma için normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde 50 fazlası ücret ödenir.
YARGITAY’IN FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİNE YAKLAŞIMI
Bunlar kanundaki genel kurallar. Başlangıçta da ifade ettiğimiz gibi çoğu işyerinde işçi işe alınırken, “Fazla çalışma ücrete dahildir” şeklinde sözleşme imzalatılıyor. Yargıtay uygulamalarına göre, sözleşme özgürlüğü kuralı uyarınca bu tür sözleşmeler geçerli sayılıyor. Ancak yine Yargıtay’ın yerleşik ilkeleri gereği fazla çalışma ücretinin ücrete dahil olarak kararlaştırılmış olmasına sınırlı olarak değer veriliyor.
İki temel sınırlama bulunuyor. Birincisi, İş Kanununun fazla çalışma süresinin bir yılda 270 saatten fazla olamayacağına dair hükmü, ikincisi ise aylık temel ücretin asgari ücretin üzerinde olması. Asgari ücretle çalıştırılan bir işçiye, “Fazla çalışma ücrete dahildir” şeklinde sözleşme imzalatılarak fazla çalışma yaptırılamıyor. Yaptırılırsa Yargıtay’dan dönüyor.
YILLIK 270 SAAT İLE SINIRLI
Yargıtay, iş sözleşmesinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğuna dair hükmü, yıllık 270 saatle sınırlı geçerli kabul ediyor. Haftalık 5,2 saati, aylık 22,5 saati, yıllık 270 saati aşan fazla çalışmaların ücretinin ödenmesi gerekiyor. İşçinin işyerindeki çalışması bir yıldan az ise 270 saat kriteri çalışılan ay sayısına göre belirleniyor. Örneğin işçinin 10 ay 18 gün süreli çalışması varsa “270 saat X 10,6 ay / 12 ay” formülü ile 238,5 gün olarak kabul ediliyor.
İŞÇİNİN ÜCRET YERİNE İZİN KULLANMA HAKKI
Fazla çalışma yapan işçinin yazılı talep etmesi şartıyla zamlı ücret yerine izin kullanılması mümkün bulunuyor. Her fazla çalışma karşılığı 1 saat 30 dakika izin hakkı vardır. İşçi fazla çalışma yaparak hak ettiği izinleri 6 ay içinde işverene yazılı bildirmek şartıyla iş günleri içinde aralıksız kullanabilir. Fazla çalışma karşılığı hak edilen izinler genel tatil ve işçinin yıllık izin süresine denk getirilemez.
FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİNDE BEŞ YILLIK ZAMAN AŞIMI
İşçi dava açtığında sadece son beş yılın fazla çalışma ücretini talep edebilir. Fazla çalışma ücreti talep edilirken bu durumun göz önünde bulundurulması gerekir.